Bilindiği gibi bütün dünyada olduğu gibi Hollanda’da da korona virüsüne karşı tedbirler alındı. Görünen o ki bu tedbirler biraz daha sürecek.

Mabetlerde toplu ibadetler de geçici bir süre askıya alındı.  Bu çerçevede müslümanlar Cuma namazı ve cemaatle namaz kılamıyorlar. Bu olağanüstü durum yüzünden toplu iftar proğramları, cemaatle terâvih ve mescitlerde birlikte mukâbele olmayacak. Bunlar olmayınca da Ramazanın buruk geçeceği açık.  

1.Bu salgına karşı tedbir almak hem yetkililerin hem de herkesin görevidir. Bir müslüman, “ecel nasıl olsa yazılmıştır. Eceli gelen zaten ölecek, o kadar telaş etmeye gerek yoktur” dememeli. Ecel takdir edilmiştir ama bu sebeplere bağlıdır.

Bu salgına kasdi mi üretildi? İnsanların bazı hatalarından, açgözlülüklerinden mi kaynaklandı? Yoksa Allah insanları uyarmak için mi yarattı? Bilmiyoruz. Bu konuda söylenenler tahminden öteye geçmez. Ama bugün ciddi bir bulaşıcı hastalıkla karşı karşıyayız. Bize düşen gösterildiği gibi tedbir almaktır. Önce insan ve toplum sağlığı. Sağlık olmasa insan faaliyet yapamaz, doğru dürüst ibadet edemez.

2.Şartlar sebebiyle bazı ibadetler toplu yapılamayabilir. Ama müslüman bilir ki böyle olsa da  sonuçta o Allah’ın kuludur. O’na karşı sorumludur. Her şartta ve her yerde kulluğuna devam eder. Tedbirler sebebiyle bir kaç toplu ibadetten mahrum kalsa da, diğer yükümlülükler devam ediyor. İslâmın emir ve yasakları yürürlükten kalkmıyor ki. Her mü’min zaten bireysel olarak bunlara uymak, farzları yerine getirmek, haramlardan uzak durmak zorundadır. 

3.Cuma kılınma imkanı yoksa, her mü’min beş vakit namaza her yerde devam eder. Zira namaz müslümanım diyenlere Allah tarafından yazılmış bir görevdir. (Nisâ 4/103) Tıpkı savm (oruç) gibi. (Bekara 2/183) Cemaatle namaz elbette fazilet bakımından daha güzeldir. Lakin bu da güç nisbetinde olabilir.

3.Müslüman tek başına da olsa, evinde kalsa da Ramazanı dolu dolu yaşayabilir, değerlendirebilir. Zira Kur’an herkese geldi. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Ramazan ayını inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, S. Terâvîh/1. Müslim, S. Müsâfirîn173)

4.Mukâbele yoksa evinde Kur’an okumaya devam eder. Hatta bu sefer bir değişiklik yapar, Kur’an’ı mealiyle (tefsiriyle) okuyup anlamaya, sonra da hayatını okuduğu kitaba göre yeniden gözden geçirebilir.

5.Terâvih namazını evde sekiz, on, oniki, dilerse yirmi rek’at tek başına, ev halkıyla kılabilir. Terâvih nâfile bir namazdır. Peygamber (sav) sahâbelere cemaatle kıldırmamış, bir kaç defa mescitte sekiz rek’at kılmıştır. Terâvih hz. Ömer zamanında cemaatle kılınmaya başlanmış. (bkz: Köse, S. TDV İslâm Ansikloppedisi, 40/482) Dileyen dilediği kadar kılar, ama üst sınır (genel görüşe göre) yirmi rek’attır.

6.Buradaki “nâfile” Türkçe’de nafile değildir. Türkçe’de nafile; fazlalık, ziyâde, boş, faydasız, beyhude demektir. (Doğan, M. Türkçe Sözlük, s: 1222) İslâmda nâfile; Peygamberimizin farzların dışında fazladan yaptığı ibadetlerdir. Bir fıkıh terimi olarak nâfile; farz ve vâcip niteliğinde olmaksızın mükelleften yapılması istenen malî ve bedenî, kişinin daha fazla sevap kazanmak için kendi isteğiyle yaptığı ibadetleri ifade eder. (Atar, F.  TDV İslâm Ansiklopedisi; 32/290)

7.Kadir Gecesini mü’min Ramazan’ın son on gününde arar ve değerlendirir. Mescide gidebilse iyi olur. Gidemiyorsa olduğu yerde değerlendirir. Bu gecede yapılacak bir ibadetin bin aylık ibadete denk olduğunu değil; Kur’an’ın inmeye başladığı için, Kur’an’ın “doğum gecesi” olması sebebiyle bin aydan hayırlı olduğunu düşünür. Hayatını Kur’an’la inşa etmeye biraz daha çaba gösterir.

8. Ramazana ait bit ibadet de itikaftır. Mescitlerde yapılması esastır. Ama imkan yoksa müslüman bunu evinin bir köşesinde bir kaç gün yapabilir.

9. Eğer tedbirler Ramazan bayramına kadar devam ederse, bayramı da evde geçireceğiz, cemaatle namaz ve bayramlaşma yapamayacağız, ziyaretler asgari düzeyde olacak demektir. Ama bileceğiz ki bayram Ramazanı yaşayanlara bir ikramdır, bir ödüldür. Mü’min tek başına da olsa bu ikramı alır, ödül verene şükreder ve sevinir.

10.Zor zamana denk gelen bu Ramazanımız mübarek olsun, hayatımızı, evimizi, beldeleri bereketlendirsin.  

Hüseyin K. Ece

22.04.2020

Zaandam